17 Kasım 2019 23:13
Bireyselleşmenin özgürlük olarak anılmaya ve satılmaya devam edildiği günümüz dünyasında, egosuz insan bulmak oldukça zor. Yüksek egoya sahip birisiyle takım üyesi olmanın zor ve stresli olduğunu bilinmektedir. Sürekli konuşan ve dinleme yetisinin olduğunun farkında olmayan kişilerle çalışmanın zorluğu asla kolay değil. Siz orada yokmuş gibi davranma konusunda ihtisas sahibi bu kişilerden dolayı işyerini terk etmek durumunda kalanların sayısı az değil. Egolu çalışandan daha zoru ise, egolu yönetici tipidir. Hiçbir zaman çalışanın ihtiyaçlarına, duygu ve fikirlerine önem verilmez. Patronculuk, oynanır ve yukarıdan aşağıya doğru verilen her talimat bir telkindir. Asla, çürütülemez…
Egolu Şirket Özellikleri
Böyle bir yönetici ve personelden oluşan şirketi hayal edin. Kuralları katı, müşteri ilişkilerinde başarısız, markasını diğer şirket veya markalardan çok daha becerikli gördüğünden dolayı kendisine ödül verilmesi gerektiği imajını çizen bir yapılanma. Bu tür firmaların sayısı az değildir. Genelde, müşterileriyle yaşanılan sorunları çözmeme konusundaki yetkinlikleri ile bilinirler. Çünkü haklı olan kendileridir; ürünlerinde herhangi bir sorun yoktur. Sorun, onu kullanma biçiminde veya kullananın kendisindedir.
Yüksek Egolu Şirket Başarılı Olur Mu?
Değişime direnç gösterme konusunda öne çıkan firma yapısının en belirgin özelliği egoya sahip olması. Bugün, KOBİ ve dengi firmaların dijital dönüşüm konusundaki olumsuz tutumlarının nedenleri arasında, şirket egoları da var. Kendi ticari yöntem ve usullerinin çok daha iyi olduğu kanısındaki bir yönetim, yeni gelişen bir sahada var olmayı gereksiz görür. Ancak kısa zaman sonra verilen kararların hata olduğu anlaşılmaya başlar. Rakipler, değişen pazarları keşfetme ve bu pazarlara girme konusunda hızlı davranırken kendilerinin oyalanması kaybetmeyle yüzleşmelerine sebep olur.
Egosu yüksek firma ve kurumun stratejik yönetim konusunda da zayıflıkları vardır. Yeni kararlar alma, değişim, dönüşüm gibi kavramlara oldukça uzak bir mantıkla işleyen yönetimin stratejik kararları verme konusunda hızlı ve etkin davranması düşünülemez. Bu nedenle çoğu zaman firmanın sürdürülebilir büyüme trendini yakalaması zorlaşır ve işlerin sarpa sarmasından sonra risk alacak ve sorumluluk üstelenecek yönetici bulunması mümkün olmaz. Şirket, küçülür ve belki de iflasın eşiğine gelir.